1. uyanık, çevik, açık göz.
    He's all there: çok açık gözdür.
akılı yerinde olmak Fiil
bir tahtası eksik
kaçık
kaçık, aklı başında değil.
He is not all there: Aklı başında değildir.
aklı başında olmamak.
He is not all there, but his family refuses to have him committed to an institution:
Onun aklı başında değil, fakat ailesi akıl hastanesine yatırmayı reddediyor.